Merkezi Denizli’de olan Abalıoğlu Holding,Er-Bakır, Dentaş ve Abalıoğlu Tekstil markalarıyla metal, kağıt ve tekstil sektörlerinde üretim yapıyor. Grubun sahibi olduğu Dentaş Kağıt Sanayi, Romanya’daki yatırımı ile Balkan pazarında söz sahibi olmayı hedefliyor. Şirketin CEO yardımcısı Oğuz Abalıoğlu, teşvik sorunu nedeniyle yeni yatırımlar için Mısır ve Özbekistan’da yatırım yapacaklarına dikkat çekiyor.
 
Denizli bölgesinin öncü kuruluşlarından olan Abalıoğlu Holding,her biri alanında lider olan sektörlere yaptığı yatırımlarla biliniyor. Kağıt, metal ve tekstil sektörlerinde yüksek cirolu yatırımları olan holding amiral gemisi ise ortak oldukları Er-Bakır. Yüksek teknoloji bakır kablo üreten şirket üretiminin yüzde 70’ini ihraç ediyor. Dentaş ise çaşitli kağıt ürünleriyle tanınıyor. Yumurta violü üretmek üzere Romanya’da bir fabrika kuran Abalıoğlu, Balkan pazarında söz sahibi olmak üzere çalışıyor.
 
 
Çırçır fabrikası ile girdikleri tekstil işinde ise yüksek maliyet yüzünden fabrikalarını Özbekistan ve Mısır’a taşıyan kuruluş, Denizli’de katma değeri yüksek tekstil üretmek üzere hazırlıklarını bitirmek üzere. Holding’in CEO yardımcısı Oğuz Abalıoğlu kendi bildikleri işi yapmakta ısrarcı olacaklarını belirtiyor. Er-Bakır’da ihracat elemanı olarak çalışma hayatına başlayan Oğuz Abalıoğlu, ailenin 3.kuşağını temsil ediyor. 6 yıl boyunca şirkette türlü pozisyonlarda görev aldıktan sonra Abalıoğlu Holding’in CEO yardımcılığı görevine getirilen Oğuz Abalıoğlu sorularımızı yanıtladı:
 
 
Holding nasıl kuruldu ve hangi sektörlerde faaliyet gösteriyor?
 
 
Dedem Cafer Sadık Abalıoğlu,1941 yılında ilk adımları atarak holdingi kurdu. Bu sene 66. yılımızı kutluyoruz. Ben 3.kuşağını temsil ediyorum.1850 kişiye istihdam sağladığımız Abalıoğlu Holding kağıt-ambalaj, tekstil ve metal olmak üzere 3 ana sektörde faaliyet gösteriyor. Dentaş Ambalaj ve Kağıt Sanayi oluklu mukavva üreten, İMKB’ye kote, halka açık bir şirket. Türkiye’de Pazar payı açısından Tire Kutsan, Olmuksa’nın ardından 3.sıraya yerleşmiş durumda.
 
 
Denizli’deki üretime ek olarak bu mayıs ayında Adana da eklendi.2002 yılında halka açıldığımızda elde ettiğimiz fonlarla kurduğumuz Çorlu’daki fabrikamız 2007 Şubat’ında yanmıştı. Onu onarıp önümüzdeki yıl, yangının yıldönümüne denk gelen zamanda tekrar açıp, üretime devam edeceğiz.
 
 
Dentaş Kağıt Sanayi ise yumurta violleri üretiyor. Onunda ciddi bir Pazar payı var. Hatta yüzde 70’lere varan bir oranda Türkiye’nin Pazar lideriyiz. Denizli ve Romanya’da üretimlerimiz var. Romanya’daki şirketimizi kurmamızın amacı oradan üretip Türkiye’ye getirmek değil, Balkan ülkelerini hedeflememizden kaynaklanıyor. 2006 Şubat ayından itibaren Romanya’nın %70 pazarına ulaştık. Satış ekibimiz Yunanistan ve Bulgaristan’da da aynı başarıyı yakalamak için çalışıyor. Metal sektöründe ise Er-Bakır isimli şirketimizle bakır tel üretiyoruz.
 
 
Az sayıda sektörde faaliyet gösteriyorsunuz ama şirketleriniz lider. Bunun sırrı nedir?
 
Biz Denizli kökenli ve merkezli bir şirketiz. Bunu her zaman gururla söylüyoruz. Üretimlerimizle ulusal bir statü kazandık. Yurtdışındaki başarılarımız ise bizi uluslar arası bir şirket haline getiriyor. Bu başarılar bize gurur veriyor.
 
 
Er-Bakır isimli şirketimiz satış lideri durumunda. Üretimlerimizin hemen hemen yarısını ihraç ediyoruz. En büyük alıcımız ise ABD. Oradaki alıcı firmalar yine kablo firmaları. Onlar da NASA ile çalışıyorlar. Buralara girmenin yüksek standartlar gerektirdiği düşünülürse bizim kalitemizin de bir anlamda onaylanmış olması anlamına geliyor. Er-Bakır son dönemde yapmış olduğu ciro ile ilk önce Anadolu’nun en büyük şirketi seçildi. Türkiye’den ABD’ye yapılan ihracatlarda da lideriz.
 
 
Yaptığımız işlerde mutlaka ilk üç sırada oluyoruz. Kaliteli işler yapıyoruz, servislerimiz müşteriler tarafından beğeniliyor. En fazla ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya, Yunanistan, Romanya, İrlanda, İsrail, Cezayir, Mısır gibi ülkelere ihracat yapıyoruz. Bunlar genel olarak Dentaş ve Er-Bakır üzerinden gerçekleşiyor.
 
 
Tekstil sektöründe hangi segmentte üretim yapıyorsunuz?
 
1991 yılında tekstil işine girdik. Dedem, iplik işine vaktiyle girmek istemiş ,ancak araya diğer işlerimiz girmiş ve böylece ertelenmiş.Bir çırçır fabrikamız bir de iplik fabrikamız var.İplik tesisimiz orta kapasite olarak tanımlanabilir.Ama piyasadaki güvenirliliğimiz ve kalitemiz Abalıoğlu’nu büyük firmaların yanında bir yere taşıdı.Bizim bu piyasada fiyat yapıcı bir tarafımız oluştu.Tekstile yönelik kendi içimizde uzun zamandır bir değerlendirme yapıyoruz.Bu sektörden asla ayrılmayı düşünmüyoruz ancak üretim yerini değiştirmeyi düşünüyoruz.Ülkemizde uygulanan politikadan dolayı artık yurtdışında rekabetçi olamaz hale geldik.Biz bir seçimde bulunmak zorundaydık.Ya tekstili bırakacaktık ya da bu işi bildiğimiz gibi yapabileceğimiz başka bir yer bulacaktık.Elbette Türkiye’deki müşterilerimize de hitap edecektik.
 
 
İşimizin bir kısmını Mısır’a, bir kısmını ise Özbekistan’a kaydırıyoruz. Özbekistan’da pamuk üretimi yüksek,işçilik ve enerji ücretleri ise çok düşük.Pazarımızı kaybetmemek için bunu yapmak zorundaydık.Burada boşalttığımız bu fabrikada ise katma değeri yüksek yeni yatırımlar için kullanacağız.Araştırmalarımız sonucu pamukla karışık tekstil ürünlerinde karar kıldık.Bunları üretecek makineleri getirttik.2008 şubat aylarında üretime geçmeyi planlıyoruz.
 
 
Farklı sektörlerde yatırım yapmayı düşünüyor musunuz?
 
Her zaman farklı sektörlere girmeyi düşünebiliriz ama önceliğimiz bildiğimiz işi yapmak. Belki bildiğimiz işlerin çerçevesini genişletebiliriz. Biz Denizli kökenli bir firmayız ve bunu vurgulamak bize her zaman guru veriyor.1700 yılına kadar giden bir soyağacı çalışmamız var ve buna göre biz Denizliliyiz.Dedem ilk olarak dericilik(tabakçılık)işine giriyor.Sonradan elde ettiği gelirleri o zamanın ünlü tarım işi pamuk işine yatırıyor ve çırçırlık yapıyor.O iş sanayiye atılmış ilk adım oluyor.
 
 
Sonra Dentaş geliyor. Mercedes bayiliği alınıyor ve bu işi çok lokal kalınca başka bir aileye devrediyor. Bakıldığında,stratejik kararlar verip bazı işlerinden çıkabilen bir grup olduğumuzu söyleyebiliriz.Hatta kağıt sektöründe olduğu için temizlik kağıdı işine girmiştik.Üretimde bir sorun olmamasına rağmen,dağıtım ağı çok alışık olmadığımız şekilde olduğu için bu işte başarılı olamayıp İtalyan şirkete devretmek zorunda kaldık.Firma halen piyasadaki oyuncular arasında yerini koruyor.
 
 
2007 yılı hedeflerinizi tutturabilecek misiniz?
 
2007 yılı için 950 milyon dolarlık bir ciro hedefimiz vardı ama 10 aylık süreye baktığımızda 1 milyar doları geçeceğimiz görülüyor. Er-Bakır Türkiye’deki en büyük şirketlerden biri.Bu yıl yakalayacak olduğu cironun 750 milyon dolar olacağını öngörüyoruz.Geçen yıl bu rakam 650 milyon dolardı.Sürekli katma değerli ürünlere yatırım yaptığımız için primlerimiz sürekli artıyor.
 
 
Denizli’de yeni yatırımlar yapacak mısınız?
 
Denizli için şuan gündemimizde yeni bir şey yok. Tekstil sektöründe katma değeri yüksek ürünlerimizi buraya getirdik. Bu Denizli için farklı bir yaklaşım olacak. Yurtdışını ve yurtiçindeki modaya dönük üretim yapan şirketleri hedefledik.Bizim ürünlerimiz eskiden tekstile ve havlu-bornoza giderdi;bundan sonra daha fazla konfeksiyona gidecek.
 
 
“AİLE ŞİRKETİYİZ AMA KURUMSALLAŞTIK”
 
Şirketimiz bir aile şirketi ama profesyonel bir yönetici ile çalışıyoruz.1994 yılında holdingleşince bir genel koordinatör ve onun ötesinde bir CEO gereksinimi doğdu. Yurtdışı tecrübeli, Sabancı Holding’den deneyimli Faruk Güler 9 yıldır yöneticilik yapıyor. İK,Mali İşler Direktörlüğü ve Risk Yönetimi ve Denetimi Direktörlüğü birimlerimiz var ve bunların üçünü de profesyonel yöneticiler idare ediyor.Her biri eşit düzeyde.İnsana yapılan yatırım bizim için çok önemli.Kariyer planlaması,eğitim,performans değerlendirme çalışmalarımız var.Aile şirketlerinde bazı şeyler iki dudak arasındadır ama bizde öyle değildir.