Yeni Asır 
 
Tekstili altın tepside ikram etmeyelim...
 
SEKTÖRDEKİ işgücünü ve yatırımların emeğin daha ucuz olduğu ülkelere kaçışı, başarılı olduğumuz bir alanda rekabeti ve kalıcı olmamızı zorlaştırıyor.
 
ENERJİ fiyatı, istihdam üzerindeki yükler ve yüksek vergiler, politika eksikliğinin yarattığı çözümsüzlük, iş kolunda ağır tahribata yol açıyor.
 
Ülkemiz uzun yıllar yapılan yatırımlarla tekstil sektöründe önemli başarılar elde etti. Yaklaşık 30 yıldan beri dünya tekstilinde lider ülke durumundaki ülkemiz son yıllarda global gelişmelere uygun politikaları üretmekte geç kaldığı için sektördeki ağırlığını kaybetmek üzeredir.
 
 Türkiye tekstildeki rakip ülkelerle kıyaslandığında önemli risklerle karşı karşıyadır. İşsizlik oranımızın %10lardan fazla olduğu dönemde istihdamın % 25 ile % 30 ‘unu karşılayan tekstil sektöründeki sorunlara hazırlıksız yakalandık.
  
ŞARTLAR EŞİT OLMALI
Bütün mesele, ülkemizdeki üretim iklimini rakiplerimizin sahip olduğu üretim iklimi şartlarına getirebilmektir..
AR-GE ve ÜR-GE çalışmalarındaki eksikliklerin giderilmesi, farklı kulvarlarda üretim yapıp katma değeri yüksek ürünler üretilmesi marka olunması veya mağaza açılması tartışmasız yapılması gerekenler arasındadır.
Ülkemizin üretim ikliminde yaşanan olumsuzluklar nedeniyle Türk tekstilcileri dahi üretimi bırakarak ithalatçı olmaya sevkederken, sanayicinin ve işçinin yıllar boyunca kazanılmış tecrübe ve işbilgisinin böylesine kolay heba edilebilmesi hayal bile edilemeyecek bir savurganlık olarak görünmektedir.
 
LİRA KIYMETLİ 
Sıkıntı veren bir başka konumuz kıymetli liramızdır. Kıymetli parayla ABD ve AB baş edememektedir. En güçlü rakibimiz Çin’in en büyük kozlarından biri de parasının değerini düşük tutmasıdır. Kıymetli lirayla global piyasada rekabet edebilmek bir hayalden öteye geçememektedir.
 Tekstildeki bir başka kanayan yara olan teşvik yasası, diğerleri gibi, çözümsüz kalan bir konumuzdur ve mevcut politikaların yanlışlığı her platformda dile getirilse dahi çözülmemekte adeta ısrar edilmektedir. Oysa doğru teşvik politikaları ülkemiz ekonomisi üzerinde fevkalade dinamizm yaratacaktır.
 
 CESUR KARARLAR
Asgari ücrette işverenin kasasından 650 YTL çıkarken çalışanın cebine 380 YTL giriyorsa bunda bir yanlışlık vardır. 
Tekstilde rakip ülkelerde sanayi elektriği 3, konut elektriği 10- 12 centtir. Bu bizde de uygulanmalı. Çözümsüzlük, politikasızlık, cesaretsizlik tekstilin rakiplerimize altın tepside ikram edilmesi olur. 
Taze politikalara, cesur kararlara ihtiyacımız vardır. Eğer dün oluşturulması gereken politikalar bugün de göz ardı edilirse; iş adamı tesisini satarak ya da gelecekte tekstilin merkezi olabilecek ülkelere taşıyarak sektörden veya ülkeden çıkabilir.
 
Mısır ve Özbekistan’a gidiyoruz 
Abalıoğlu Grubu olarak biz öncelikle Mısır ve Özbekistan’da böyle bir aşamadayız. Özellikle sıra malı dediğimiz standart ürünlerimiz için ülkemizin şartlarının giderek daha zorlanacağı hesabıyla, gecikmeden geleceğin ülkelerinde konuşlanabilmenin gereğine inanıyoruz. Biz ve aynı yola giren diğerleri sayesinde, ülkemiz ve firmalarımız olarak sektörü yönetmeye devam edeceğimize inanıyoruz. Sektördeki gelişmiş alt yapımızı, bilgi birikimimizi ve deneyimimizi bırakarak mevcut pazarlarımızı rakiplerimize altın tepsi ile sunamayız. Yenilikçi, rekabetçi ve teknoloji içeren ürünler ve hizmet sunumlarımızla dünya ticaretindeki payımızı daha da attırmamız gerektiğini biliyoruz.
 

 

Kontrol Edilemeyen Faktörleri bilelim 49 İl’e verilen Teşvik etkin olmaz
İşçilik ücreti rakip ülkelerde 30- 100 $ seviyesindedir. Ülkemizdeki emek maliyetleri 700 – 1000 $’lık farkla yönetebilmemiz mümkün değil. Çiftçiler ürünlerini dünya fiyatlarıyla bile mal edemiyorken, rakiplerimizin pamuğu sübvanse ettikleri bellidir. Sektörel teşvikler ile geleceğin güçlü Türkiye’sinin temelleri atılabilir. Bölgesel teşvik ancak 3/5 vilayette ve çok etkin içerikle beslenirse Güneydoğu Anadolu halkına iş bulma için doğru bir yöntem olabilir. 49 İl’e verilen teşvik etkin olmaz.